Bıçakcı Celal Baba (k.s) Hayatı

Elazığ’ın Hoş köyünde 1937 yılında dünyaya gelen Bıçakçı Celal Baba,Aslen Harputlu Hafız Osman Hoca’nın soyundan olup  Bektaş  Efendi’nin oğludur.

Çok küçük yaşta  annesi  Makbule Hanımı kaybedip öksüz kaldı.6 yaşındayken geçirdiği  hastalık sonucu  gözleri rahatsızlandı. Yıllar sonra sağ gözünü de kaybetti ancak  “görmeyen gözleriyle” insanlara manevi ışık oldu.

Yaşamı maddi ve manevi zorluklarla geçen Bıçakcı Celal Baba’nın  “Bıçakçı” olarak anılmasının nedeni geçimini uzun yıllar boyunca bıçak satarak sağlamasıdır.

Çocukluk yıllarından itibaren tasavvufa  ve dini öğretilere derin merak saldı.Kendi  ifadesiyle içinde bu

merakı ve derin hissi oluşturan çok küçük yaşta öksüz,boynu bükük,kimsesiz kalmasıydı.Bu derin hislerle bir peygamber  geleneği  olarak  sorgulamaya ve arayışa girdi,birçok dergahta  zikrullaha katıldı.Kendisini manevi anlamda yetiştirecek bir rehbere kavuşma arzusu ile yanarken ,kalbi ancak Şeyhi Terzi Hacı Rıfat Babayla tanışması sonucunda  mütmain  oldu.

Şeyhi Terzi Hacı Rıfat Babayla tanışması ayakkabısını diktirmek için gittiği eski Yemenciler çarşısında Eskici Baba ismiyle tanınan Mehmet Efendi ile aralarında geçen konuşma sonucu davet edildiği Kubbeli Camiinde Yatsı Namazı sonrası gerçekleşir.Namazdan sonra Eskici Mehmet Baba’nın evinde zikrullaha katılır ve bu adım tarikat yolunun manevi bahçesinden nasiplenmesinin başlangıcı olur.

On yıla yakın bir süre Şeyhi Terzi Hacı Rıfat Babanın intisabında ilim irfan meclislerinde meşveret ederek ruhunu manevi açıdan donatıp müstakil hizmetine Zafran’da inşaasını kendi eliyle yaptığı dergahta başladı.

Terzi Hacı Rıfat Babanın himmeti ve icazeti ile Kadiri,Nakşi,Rufai risalelerini alıp yine Şeyhinin talebi sonucu silsile-i şerifte Ahmed-el Bedevi Risalesine yer vermiştir.Terzi Hacı Rıfat Babadan Rufai geleneği olarak şiş vurma buhranı ruhsatı ve bir zikir gecesinde gayb erenlerinden üçlerin hediye ettiği ateş alma buhranı ruhsatını almış vefatından önceki birkaç yıla kadar bu kerametleri meclisinde bulunan pek çok kişi tarafından müşahade edilmiştir.

Bıçakcı Celal Baba ile tanışan her insanın ortak kanaati; engin bir gönlü,mütevazi bir yaşamı,her gönle hitap eden ,maddiyata asla önem vermeyen,sözlerinde sevgiden saygıdan asla vazgeçmeyen bir kişiliği,misafirlerinin müşkül hallerini daha onlar dile getirmeden (bi-iznillah)anlayan ve çözen bir ya

pısı olduğu şeklindedir.Kendi ifadesiyle “Bizim kapımız inancı dili milleti mezhebi ne olursa olsun herkese açıktır,kazancınız evinizin kalıbınız dergahınızın olsun”.Bu yaklaşım onu tanıyanların gönlünde derin bir sevgi bağı oluşturmuştur.

40 yıla yakın bir süre Zafran’daki dergahta görmeyen gözleriyle körelmiş kalplere ışık saçan,nefret dikenlerini sabırla,aşk suyuyla besleyip sevgi çiceklerine döndüren gönüller sultanı Şeyh Bıçakçı Celal Baba vefatından birkaç ay önce Elazığ’da Kortikoğlu olarak bilinen semtteki dergaha taşınmış ve hastalığı neticesinde 15 Temmuz 2015 günü vuslata ermiştir.

Bıçakçı Celal Baba’nın sevenlerine ve tüm insanlığa verdiği şu müjde herkesi ümitlendirmiştir.

SAĞLIĞIMIZDA BİZİ,VEFATIMIZDAN SONRA KABRİMİZİ ZİYARET EDENLER VE TÜRBEMİZİN ÖNÜNDEN GEÇTİĞİNDE  ÜÇ İHLAS VE BİR FATİHA-İ ŞERİF OKUYANLARIN KARŞILIĞINI ALLAH  (C.C)’TAN  BEKLEYEREK HER NE MURAD İLE GELİRSE MURADLARI GERÇEKLEŞECEKTİR.